Uzun zaman sonra bir cumartesi gününün uzunca bir kısmını dışarıda geçirdim. Günün özeti: “İstiklâl çok değişmiş!” Evet, dede oldum, ben bile bilemedim…
Orada çalıştığım zamanlardan bu yana Karaköy de çok değişmiş. Her yer kafe olmuş, sokaklar pul pul derisi dökülen bir hayvan gibi, kimi yerde dökülen derinin altından yepyeni bir deri çıkmış, hemen yanında eski deri katmanları aynen duruyor. Oldukça fancy görünen kafenin yanında hâlâ yılların erkek berberi var. Bunlar yavaş yavaş yok olacaklar, Karaköy de başka bir Karaköy olacak. Ben de “bir zamanlar ben burada çalışırken şurada Sur Kebap vardı, sokakta oturur kebap yerdik” diyeceğim sanki başka bir yüzyılın insanı gibi…